12 Eylül 1980 sonrasında Atatürk’ün ilke ve inkılapları yurt gezilerinde ne zaman nereye gittikleri gündeme gelince Alanya’mızda bir arayış içine girmiştir. Mehmet Önder’in iş Bankası yayınlarından olan ve 1975 Ankara tarihli Atatürk’ün Seyahatları adlı kitabında ikinci Ay (Şubat) romen rakamıyla yazılmıştır. Başlık çizgileri konulmadığından onbir olarak algılanmaktaydı. O günlerde yapılan toplantıların birisinde bende vardım, yanımda taşıdığım küçük bir fotoğrafıda belge olarak götürmüştüm. Fotoğrafı o tarihlerde Yargıtayda Daire Başkanlığı yapan Dr.Lâtif Kemâl Reisoğlu bana büyütmek çoğaltmak için vermişti.O küçük fotoğrafın arkasında 18 Şubat 1935 yazıyordu. Ben daha sonra o fotoğrafı ingiltere’de Londra Belediyesinde mimar olarak çalışan bir akrabama gönderip büyülttürdüm. Bu suretle de tarihin 18 Şubat 1935 olduğu kesin leşmiş oldu. Bahse konu bu resim şimdi Alanya Atatürk müzesinde bulunmaktadır.

Türk Tarih profesörü Afet inan’ın babası italyanlar Antalya’yı istila edince orman memuru olarak Alaiye‘ye atanır.

Afet inan’da o zamanlarda kız mektebi olarak bilinen ilkokulda talebedir. Alanya’yı çok sevmiş olmalı ki Ankara Kız Lisesi I9I9 I920 ve I935 I937 yıllıklarında Alanya’da gördüklerinden bahseder. Kader onu Atatürk’le buluşturduğunda da hep ona Alaiyeden bahseder. Sizin de Sultan Alaaddin gibi bu güzel beldede neden bir köşkünüz olmasın der. Atatürk te kendisine mutlaka Alanya’ya gidip oraları göreceğine dair söz verir.

ataturk

1935 yılı kış aylarında italyan diktatörü Mussolini‘nin Oniki adalarla ilgili demeçleri üzerine Ulu Önder 13 Şubat 1935 tarihinde İstanbul’dan Ege vapuru ile yola çıkar, izmir’e geldiğinde kendilerine refakat eden Zafer ve Adatepe destroyerlerine geçip zaferin komodoru Sait Halman’a adalara çok yakın bir seyir takip edilmesini emrederek bir süre elindeki harita üzerinde fikir yürüttükten sonra 19 Şubat’ta Alanya’da olacağına dair bir telgraf gönderilir. 1930 yılında Aspendos’ta verilen söz üzerine dümen Alanya istikametine çevrilir. Yanında bulunan Nuri Conker, Kılıç Ali, Yaveri, Cevdet Tolga ve berberi Mehmet ile birlikte bildirilen zamandan bir gün önce 18 Şubat 1935 günü sabahın çok erken saatlerinde Alanya’mıza gelmişlerdir.

house-of-ataturkAtatürk’ün ilçemize gelişleri daha önce yöneticilere ve halka bildiril mişse de bahse konu tarihten önce gelişleri, kendileri için hazırlık yapacak olan kurum, kuruluş ve kişilerin zamansız yakalanmalarına sebep olmuştur. Hatta Ulu Önder için kurulmakta olan takların yanına gelindiğinde Atatürk oradaki askere sorar. “Yavrum bu nedir?” Asker, tak paşam der , Atatürk’te eliyle tak’a vurarak “tak tak” der. Atamızın ilçemize ayak bastığı o sabahın çok erken saatinde, orada nöbet tutan bir Jandarma, erine heyetten biri tarafından yakında bir kahvehanenin olup olmadığı sorulur. Asker az ileride solda bir kahve olduğunu söyledikten sonra (Merhum kahveci Mehmet Çavuş Mehmet Temiz Alanya’mızın ilk otelcisidir) Atatürk’ü tanımış olacak ki, olanca kuvvetiyle koşarak zamanın Kaymakamını haberdar eder. Kaymakam bu sırada Bostancıpınarı Caddesinde simdik Sinanoğlu marketin bitişiğinde oturmaktadır. ilçe yöneticileri ve Alanyalılar derhal toplanırlar. Atatürk’le birlikte Bostancıpınar Tevfikiye caddesi (Alanya’nın ilk cadde-sidir) ve Azaklar sokak yoluy­la misafir edildiği merhum Tevfik Azakoğlu’nun evine varılır. Bu ev daha sonraları merhum Rifat Azakoğlu tarafından Atatürk Müzesi olarak Kültür Bakanlığına devredilmiş ve Restore edil­erek 30.4.1987 tarihinde zamanın Cumhurbaşkanı tarafından törenle hizmete açılmıştır. (Yukarıda fotoğrafı bulunmaktadır.)

Atatürk burada biraz dinlendikten sonra traş olup kahvaltısını yapar, ilçenin çeşitli sorunlarıyla ilgili bilgi alırken, Ata’sının beldelerine geldiğini duyan kalpleri ve gönülleri Ata’larının sevgisiyle yanıp tutuşan Alanya’lılar ve Obaköy civarının atlı seymenleri, bu günkü Atatürk Müzesinin çevresini doldururlar ve hep bir ağızdan büyük bir coşkuyla Ata’larına tezahürat yaparlar.

Ulu Önderin kalabalığa karşı kısaca duygularını ifade ederek bura­da fazla kalmanın bir gereği olmadığını belirtmesinden sonra büyük sevgi gösterileri ve tezahüratta bulunurlar. Daha sonra vapur iske­lesine gelinir buradan da büyük sevgi gösterileri arasında uğurlanan Ulu Önder misafir edildiği eve gidiş ve dönüşlerinde yolda karşılaştığı Alanyalılarla sohbet edip sorular sorar, birisine : ” Sen nerelisin?” demiş, ilgiliden, “Alaiye” cevabını alınca ” Hayır burası Alanya’dır” ifadesini kullanmış. Başka bir Alanyalının üzerindeki yünden dokunmuş kumaştan tutarak ,”Bu elbiseyi siz mi dokuyorsunuz?” (yörede buna şayak denir) diye sorunca ilgiliden “Evet” cevabını alan Atatürk eliyle ilgilinin omzuna vurarak “Aferin, Aferin” diyerek memnuniyetini belirtmiştir. Ulu Önderin vapur iskelesinden uğurlanışı sırasında iskelede bulunan balıkçı hemşerilerimizden birisinin orada bulunan mandarin sandıklarından (O tarih­lerde her onbeş günde Alanya iskelesine yük almaya gelen vapurlar vardır, iskele vapurun geleceği günlerde muz portakal ve benzeri ürünlerle dolar taşardı) ikisini alarak Atatürk’ün bindiği sandala koyması sonrasında Atatürk balıkçıya : “Bunlar nereden?” diye sorunca,” Bizim bahçeden Paşam, bizim bahçeden” cevabını vermiştir. Daha sonra bu hemşerimizin yine Alanya‘lı başka bir hemşerimize ait olan iki sandık mandarinayı büyük bir çabukluk ve hazır cevaplıkla Ata’sına armağan edişi gerek asıl sandıkların sahibini ve gerekse orada bulunanların hepsinide son derece memnun etmiştir. Hatta zamanın Kaymakamı (Hami Arıkan) kendisini ödüllendirmiştir.

kemal-ataturk-denkmal

Ulu Önder Atatürk‘le ilgili bu anıları, 1984 yılı Haziran ayında Alanya Belediye Başkanı Sayın Müstakbel DİM’in maddi ve manevi yardımlarıyla Yargıtay üyesi hemşerim Sayın Cemal CAN ve sınıf arkadaşım Milletvekilimiz mer­hum Ali DİZDAROĞLU‘nun girişimleriyle Kültür Bakanlığına bağlı Ankara Zafer’ de Güzel Sanatlar Galerisinde açmış olduğum “Fotoğraflarla Alanya” sergisine gelen 1930 – 1936 yılları arasında Alanya Ziraat Sandığı (Ziraat Bankası) memuru olan Sayın Adil Güneş (daha sonra rahmetli olmuştur) ve Ulu Önder’in Alanya’ya gelişlerinde Hayate Hanım ilkokulu (Alaaddin Mektebi) 4. sınıfında öğrenci olan aziz hemşerim Dahiliye uzmanı Dr. Bekir Cömert dört yıl önce rahmetli olmuştur beylerden aktarıldığını büyük bir sevinçle feda etmek ister im.Alanyalıların Ata’larının kısa sürede gelip geri dönüşlerinden coşkulu sevinçlerinin kısa sürdüğünü ifade eden telgrafına karşılık Ulu Önder şu cevabi telgrafı çekmiştir: “Alanya’ya geldiğimde ve orada geçirdiğim birkaç-saat esnasında muhterem Alanya ‘lıların gösterdikleri muhabbet ve misafirperverlikten çok memnun ve mütehassıs oldum. Ancak daha fazla kalmak için sebep olmadığından ayrılmış olduğum başka her türlü mülahazaya mahal yoktur, Muhterem halka tekrar selam ve muhabbetler.

“K. ATATÜRK”

Kaynak: Likya Bilişim’in Sayın Haşim Yetkin’den aldığı izin ile “Alanya; Dünden Bugüne Alanyada Yaşam” adlı eserinden derlenmiştir. Alıntı yapılamaz, izinsiz kullanılamaz.

Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments